Pages

7 Aralık 2010 Salı

♣erken gelen yılın; başısının ruhu....

"nerede o eski yılbaşı kutlamaları azizim ?" deme cürretini kendimde bulamıyorum...keza hatırımda kalan yılbaşı kutlamaları hiç öyle hatırlanası muhteşemlikte değil...

örneğin geçen yıl 31 aralık gecesi annem ile şaraplarımızı yudumlayıp en azından adet yerini bulsun diyerek saatlerin 00:01'i vurmasını gözlerimizden uyku akarken beklemeye çalıştık...çünkü ben 04:00 de annem ise 06:30 da işbaşı yapacaktık...

yıl;2009...sahne1: pek çok kutlama daveti alınmış değişik arkadaş gruplarından hiçbiri de geri çevirilememiş; biricik ankaram'ın buzlu sokaklarında; deyim yerindeyse baldırı çıplak bir modda, oradan oraya sürüklenirken ve soğuktan donarak geçirilmiş zamanın, geri kalan kısmı ,yıllardır içinde kimse yaşamadığı için soğukça olan bir evde sarhoş teselli edilmiştir...

yıl 2008;sahne 2: kalabalıkça bir arkadaş grubu tipi ev partisi...pukhsinitha hastalıktan mutasyona uğramış...ne mecal var ne tip...zoraki giyilmiş bir jean pantolon üzerine pijamadan bozma bir sweatshirt...47621876 mg antibiyotik bünyeye duhledildiğinden alkol alamayan ama tüm alkol etkisi altında edilen kelam ve saçmalıklara ayık kafayla katlanma işkencesi akabinde; çıkan arbede sonucu bir kısmı o anda tanışılmış insanları da sokakta bırakıp madur etmeme duyguları eşliğinde eve dönüş...

yıl 2007; sahne 3: pukhsinitha bunalmıştır,depresiftir...kendini pokere vermiştir...fakat yeni yıl yeni umutlar safsatasına ayak uydurarak paralara kıyılmış, kostümler alınmış, rezervasyonlar yaptırılmış onlara da tomarla paralar yatırılmıştır...fakat pukhsinitha o kadar dertli ve akıl bir karış havadadır ki; kostümler giyilir, makyaj ve saçlar yapılır ama son anda gelen teklife kulak vererek poker masasından kalkamaz ....yeni bir yıla girildiğini ayıktığında ise saatler 04:00 ı vurmuştur da geçmiştir bile.....

o yüzden çok bir beklentim yok bu yıl, eski yılı gönderme seromonisine dair... fekat; seul'ü sardı şimdiden christmas ruhu...yalan değil bana da ufaktan ufaktan yol yapıyor...soğuğa rağmen vurduk kendimizi namdemun yollarına...o pasajlarda zaten kendimi kaybediyordum...christmas süslemelerini görünce daha bi neşelendim...gün boyu "frrrrrrooooooosssssstyyyyyyyy theee snowwwwmaaaannnnnn" diye kafa ütüledim ama içimdeki yılbaşı çocuğu neşesini de bulaştırdım çevremdekilere...yılbaşı alışverişininde gözüne vurdum tabi...olmayan şöminemin üzerindeki olmayan çorapları doldurmaya yeter bile....

gönül isterdi ki; alıp taşıyabileyim ama imkansız...bu sıralar evcimen beyaz kedi tarzında bir hayat sürdüğümden keyif alamayacağım cangırı cangırı yılbaşı partileri olayına girmekten kaçınıyorum...haaa ankara'dan davet gelir...pukhsinitha eggnog falan yapacağız, ökse otlarını duvardan duvara döşeyeceğiz...sıcak şaraplarımız olacak...yünlü kazaklarımız,polar battaniyelerimizin altında christmas filmleri izleyip, gönderdiğimz yılın saçmalıklarını çekiştireceğiz kisvesi altında bir parti düzenlenirse kaldırıp kaba etlerimi çıkar giderim tabii ama...bunun dışında hiçbir kuvvet beni evden dışarı çıkaramaz düşüncesindeyim...

gelelim seul semalarına; değişen pek birşey yok uzunca süredir...son 10 yıldır -keza son 3yılını bizzat biliyorum- aynı süslemeleri upgrade edip kullanıyorlar...christmas carol bandleri diyorum artık onlara; her köşe olmasa da pek çoğunun başında cıngırı cıngırı prova yapıyorlar..otelin bu yıl ki süslemeleri de geçen yılkilere benziyor ve bana minicik bir elbiseyle -30C derecede sırf inadımızdan 2 saati aşkınca bir süre taksi bekleyip, buz kütlesi  imajımızla hilton otelinin casinosundan taksiye verecek bir wonumuz bile olmadan çıkışımızı anımsatmaktan öteye geçemiyor...


halbuki; daha 2010 da artık olmayacağım dediğim herşeyi uzatmalı olarak olmuşluğum devam ediyor yahu... belki başarabilirim...daha 24 günüm var geçen 31 aralıkta verdiğim yeni yıl kararlarımı uygulamak için...

hadi pukhsinitha...aslansın sen kaplansın sen 24 günde her birşey olursun!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder