Pages

14 Mart 2011 Pazartesi

♣ attention please!

eger birgun kaybolursam ne bileyim iste iyi seyler dusunuyorum hep, o yuzden iyi seyler falan olursa yani sozun ozu anahaber bulteni ya da muge anli-reklamin iyisi kotusu olmaz-gibi bir televizyon programinda ya da gazete de fotografimin yaynlanmasi gerekirse lutfen en son bir ara sokakta 2 saniye de cektirdigim bej kazagim ve pembe rujlu, arkasi beyaz fonlu vesikalik fotografim var ya! S. sen bildin bunu vermistim sana hah iste onu yayinlatin gozunuzun yagini yiyeyim…gerci kayboldugumda; beni gorenler bile taniyamaz; prenses gibi ciktigim icin; ama olsun, hala inaniyorum hayal gucu genis bi kitlenin yurdum sokaklarinda salindigina…ama salak supak yorum yapacak bir adam cikarmayin boyle beni pek tanimayan biri ciksin ne kadar hanim ne kadar maharetli uber otesi bir kizcagiz oldugumdan ve lisede aldigim edebi odullerden- ki o zamanlar beni anlayamadigi icin juri ozel odulu veren luzumsuz juri uyelerince aldigim tek bir oduldur o, ama dergide cikmisti hihihi- falan bahsetsin…haha buldum laaaaa lisedeki edebiyat ogretmenim elif hoca ciksin beni anlatsin …kimseyi hatirlamadigi icin- sezen aksunun oglu mithatcanin edebiyat ogretmeni oldugu disinda- illa supersonik kelamlar bulur o hakkimda edecek….

♣ yaslandim zaar!

yurt defterini kapatmaya karar verdim keza uzerinden yillar yillar gecmis olmasi ve benim tarihleri, isimleri ve yerleri hatirlayamiyor olmam sinirimi bozmaya baslar oldu…isin gercegi `o zaman cok komikti ama simdi anlatinca komik olmadi` tadinda bir eksime var agzimda…
daha 30lu yaslarimda olmamam guzel birsey olsa da ilginc seyler kesfediyorum kendimde…ornegin 25 yasimla birlikte; daha once hic olmadigim kadar oglak burcu -ki oglak burcuyum- hissediyorum kendimi…eskiden sanki daha bir yay burcuymusum gibiydi…hoplayan ziplayan ve gozunde heyecan simsekleri cakan bir insancikken, simdiler de ` iyi de ben bunu zaten biliyorumm, buraya daha once gelmistim ve bunu daha once yemistim, ustelik bu muhabbeti dinlemis ve bu yasananlari bir sekilde daha once yasamis ya da sadece dinleyerek bile tecrubelemisim` gibi…
insanlarin yaslariyla birlikte kendi yas grubundaki kimselere ilgi duymasi cok garip degil mi sizce de?
lisedeyken, liseli cocuklara bakip iclerinden birini gozune kestirmek kolayken, simdi liseli cocuklara bakip bir avuc bilgisayar delisi ya da kendi kurduklari; bir avuc giygiydan baska birsey yapamayan; gruplarinin, mtv de yilin grubu olacagina dair hayalleri olan, bir ton sivilceli suratli ergenden baska birsey goremiyor olmam; sadece bana ozgu degildir…ha keza 40 yasindaki bi adamin, babamin arkadasindan baska bir sey olamayacagi ve bilmemkim amca sifatindan ileri gecemeyecegini dusunmem de ayni duygudan ya da adi her neyse ondan oturu…
ilgilenenlere duyurulu kitapligimi bosalttim…birkac kitap haricinde hepsini bagislayacagim…cunku o kadar cok okumusum ki; su dunyada gorup de sasiracagim hicbir olay kalmamis gibime geliyor…cilgin genclik filmleriyle nam yapan; amerikan ruyasi bile, o kadar sacma sapan geliyor ki… tum seri katiller ya da hayatta aklima gelmeyecek bircok seyi, sadece amerikalilar yaparmis gibi gelse de; iki dakika muge anli izliyorum ve kayninin koyunundan dogan kuzuyu evlat edinen, belcika muftusu turku gorunce ;turklerin, gercekten amerikalilara delilik bazinda 4875385658 cekecegine olan inancim gucleniyor…
hayatimin bazi evrelerinde; gercekten cok eglendigim yadsinamaz bir gercek…orneg1in; hayatinin bir doneminde ilk insan olmayi motto edinmis ve sirf bu yuzden banyo yapmayip, abii sen kadinsin yanina oturmasam olmaz m?i deyip, bir anda ortadan kaybolup, 1 yil sonra abi londradaydim, insan oldum, dondum diye ortaya cikan ve yine ani sekilde bir sure sonra; eryamanda, bir kapici dairesini; orgut evine cevirip kanadaya irtica eden ve orada uyusturucu bagimlisi olup, torbacisi olan fahiseye asik olup, varligini reddeden ya da dedesinin sacmasapan hareketlerine mana vermeye calisip, alzeimer mi? diye sordugumda; hayir bildigin ahlaksiz! diye cevap veren insanlar taniyorum…bu orneklere; bence ben defolu dogdum, diye demecler veren birkacini da ekleyebilirim…
boyleyken boyle…icim mi curudu ne…evdeki sislerin sayisi her gecen kis artiyor ve bir sonraki kisa bile yetisemeyecek kadar baslanmis ama yarim birakilmis atki kazak vesaire orgulerimden bahsetmis miydim? ha birde gotumden uydurdugum yemek tariflerimle pukhsinitha van de camp in mutfak sirlari diye bir yemek kitabi yazma egilimdeyim…saatlerce masaj yaptirsam yillarin yer etmis kulunclarindan kurtulabilir miyim ve bitki caylarindan icimde manasiz agaclar cikacagi korkusundayim…
birde herseyden nasilda cabuk beziyorum…ahanda buldummm laaaaannnn yaslanmamisim menapozdayim….hahaaaaaaaaaaa ….allahtan kar falan yagiyo ve mevsim kis da sicak basmalarini henuz sezinlemedim hihihihi…..

4 Mart 2011 Cuma

♣ almancilik bir garip mevzu…

bilenler bilir…kiz yurtlarinda gun gecmeye gorsun ki yeni bir tantana vuku bulmasin…
oda arkadaslarim teker teker geliyorlar yurda…her yeni gelenle yeni bir hikaye basliyor…gunler birbiri sira gecip gidiyor…ben alisiyorum hayatimin ankarali gunlerine…odadaki herkeste bir kibarlik, bir paylasimcilik bir birseyler…
alemin en kiyak odasindayim…ne sabahin korunde hacettepenin yollarini tutan kubranin; butun sessiz olma cabalarina ragmen carpi carpi veren dolap kapaklari, ne yagmurun duzenli gorunsun diye; yatagin icine icine tiktigi ve uzerine her oturdugumuzda, oramiza buramiza batan, bicki dikis malzemeleri, ne de tum o guzellik, kibarlik ve hanimefendiligine ragmen aylinin; damperli bir tirin hizla gecerken cikardigi turden horlamasi…hepsine alismisiz…
alt katlarda bir yerlerde; nida diye bir hatun var…minicik…nerden tanistik? nasil oldu? hatirlamiyorum bizim odanin mudavimi haline getirmisiz kizi, cunku; hatunda bir ses var ki degme turkucu halt etmis…siyasalda okuyor nida…bitlisli…cok calisiyor nida, cunku; cok caba sarf etmis universiteye girebilmek icin…kendi minicik ama kalbi kocaman nidanin…
ben ilk kez o zaman tanistim yurdumun en guzel turkuleriyle…sadece gulmeyi degil aglamayi da ogrendik biz universiteyle degil belki ama yurtla…surekli konusup surekli anlatmak ne garip bir seydi… surekli kendini tanitma cabasi…kizlaaaaaaaarrrrrrrrrr isiklari kapatalim uyuyamiyorummm……kizlaarrrrrrrr spor ayakkabilarimi gordunuzzzzzz muuuu….maaile dusa girmeler…pencereden kar geliyoru soyletip soyletip nidaya, cocuk cocuk dertlerimize aglamalar…
birgun nida yaninda bir kiz getirdi odaya…demetmis adi…almanci…patakute ogrenilmis turkcesiyle daldi aramiza, sanki; 40 yillik muhabbetimiz varmis gibi…demet bizden biri oldu gunlerle…o da siyasalda…komik kizdi demet…yabanci ogrenci sinavina girmis almanyada…iyi de puan yapmis soyledigine gore…demisler odtu var bogazici var bi de ankara universitesi…odtu ne ki diye dusunmus…bogazici deniz kenarinda herhalde, soguk olur kisin, usurum demis. ankara universitesi iyidir; ne de olsa baskentte demis, yazmis ankarayi gelmis…bileydi ankaranin odtusu vardi ve odtulu olmak odtulu olmakti; baska bir alt cumleye ihtiyaci yoktu odtulu olmanin tabii ki odtuyu yazardi…
bir bayram donusu yurtta sicak su kazani patlamis…kazan catidaymis… biz en ust kattayiz ya tavandan sicak sicak sular sipir sipir damliyor…yine ayni gunlerde erkekler yurdunda yangin cikmis; bir oda komple yanmis…herkesin dilinde bir lanetlenmedir gidiyor bizim umrumuzda degil…sular yok ya polis evinden oda kiraliyoruz 3lu 5li gruplar halinde dus alip donuyoruz…kendi temizligimiz tamam da camasirlar dag gibi birikti…o degil giyecek donumuz kalmadi…ilk zamanlar 5 tanesi 5 liradan aldik, idare ettik ama olacak gibi degil…sularin gelecegi yok…kirli camasirlar posetlerden, tasmaya dogal olarak kokmaya basladi… camasir yikama evi varmis kolej tarafinda oraya goturelim dedik…tam hazirladik herseyi koca koca valizlere tiktik camasirlari onca kati indirdik o valizle…sular geldi…
camasirhanede bir sira var, bir sira var ki sanarsin karneyle yag, tup sirasi…iki tane sanayi tipi camasir makinesi 50kglik deliler gibi, dur bilmeden, durak bilmeden yikiyor allah yikiyor…adimizi yazdik listeye ama gunlerden; carsamba ve sira adam gibi ilerler, araya kaynak yapan olmazsa ;pazartesi sabahi 4te sira bize geliyor…biz de kuzu kuzu bekleyecegiz…bari donlari yikayalim diye yagmur aylin nida ve ben gaza geldik…oturduk duslara yikadik da yikadik…dere basindaki karilar gibi dedikodunun bini bir para…kac saat yikadik bilemiyorum artik kollarimizda derman kalmadi…simaricaz ya bir de…baslasin odalar arasi su savasi…tam da o zamanlara tekabul eder ben nidayi ya da yagmuru giydigi dona kadar tanirim demelerimiz…
daha don yikama boyutuna gecmemistik bir gece tum oda toplanmisiz muhabbet sohbet…demet girdi odaya…gozleri kan canagi ve davul topuna donmus aglamaktan ama heba olmus…
hepimizde bir telas…cooook kotuu cooookkkkkk coookkkk kotu birseyler olmus ama ne? kimsenin cesareti yok sormaya…demet atki oruyor kendine… elinde altin sarisi yunu ve sisleri yaslanmis ranzalardan birine…sen o cencen odasi gitmis yerine cenaze evi gelmis…kimse de cit yok…demet ordukce oruyor… o da konusmuyor…
bilenler bilir…almancilarin ibrahim tatlisese ve sibel cana bir zaaflari vardir…bizim oglan ibo ve bizim kiz sibeldir onlar…evlerinden biridir yani…sizin tanidiklarinizin yoksa bile benim tanidiklarimin var …bir de surekli paparazzi haberleri izlerler…oturt televizyon basina sabahtan aksama kadar izlerler yani magazin haberlerini…sizin bildikleriniz izlemiyorsa bile benim bildiklerim izlerler…ve hep arabeskcidirler ve hepsinin ayyildizli altin kolyeleri vardir…sizinkilerin yoksa bile benimkilerin var…
bayram tatilinde; bilette sorun mu cikmis ne, demet evine almanyaya  gidememis…yurtta kalmis…yurt cok sogukmus kazan patladigi icin…biz gazino derdik, cunku; kapisinda gazino yazardi…oradaydi televizyon ve kantin… demet tum bayram tatilini gazinoda gecirmis…ve bilin bakalim bayram tatilinde ne olmus…sibel canin annesi olmus…
demetin; tum o uzerinden butun olumler gecmis ya da hayatin sillelerinin hepsini bir anda yemis aglakligi bundanmis…yattigim yerden kalktim kocaman bir kahkahayla…
ilahi demet bu muydu? demet yari aglamakli…elinde altin sarisi yunu ve sisleri…kivirdigi sag elinin isaret parmagiyla beni oyle bir durttu ki,iste o zaman hayatin butun sillelerini ben yemisim gibi savruldum odanin bir ucuna…it mi oluyooooo insan oluyoooooooooo diye cikti demet odadan…yari aglak…
o zaman idrak ettim iste bu almanclik bir garip mevzu….

♣ hayatta en hakiki mursit kilimci hursit okulu….

baslamisken duramayacagim tabii ki…
ankara`da ilk degil belki ama yurtta ilk gunler…ben ki yenikoylerde buyumus arnavutkoylerde okumus bir bunyeyim, hatta hayatimin o doneminde evin yanlis mimarisinden; sadece banyo ve babamlarin yatak odasi denize baktigindan denize nazir hacet giderdigimiz gunler…
ankara hep otlak, ankara hep bozlak…cami acip o egzos kokusunu icime cekiyorum, basliyorum aglamaya basliyorum aglamaya…her haftasonu atiyorum kendimi istanbula…dogal olarak bir uyumsuzluk ,bir ankarada donen muhabbetlere uzaklik, baktim olacak gibi degil alisamayacagim bu duruma ama , bir daha o oss stresi cekilecek gibi degil ya bu deveyi gudecegim ya bu diyardan gidecegim…
dedim ki kendime ulan denyo; ipini koparmisin gelmisin buralara…ana yok baba yok…tek otorite vicdanin ve saat basi arayan babanin direktif ve bak ordasin ama benim elim kolum her yerde brifingleri…o zaman ne bu allahimmm ben hic mi guzel gun yuzu goremeyecegim modunda; kaptan murat soydanin terk edip gittigi hamile turkan sorayda sumukler fora havalari?
basladim lets get this party started…
eve gitmiorum artik haftasonlari…yurttaki kizlarla hafif bir kankalasma ve kucuk capli ankara kesfi …yurda yakin yerleri kesfediyoruz…karsi odada buket var izmirli…hangimiz daha eglenceliyiz hangimiz daha deliyiz turlari atiyoruz iliskimizde…
buketle tanismamiz yurda geldigim ilk aksama tekabul ediyor takriben…rengarenk civil civil bir kiz okuldan gelmis…okulda okul haaa gazi universitesi iktisat yada isletme …hazirlikta ama ve hazirlik siniflari o zaman golbasinda… simdi nerde bilmiorum ama hala ordadir kuvvetle muhtemel…neyse golbasindan kizilaya gelmek hayata meydan okumak bizim icin…sonralari o yolun uzunlugu cok ise yariyor ama…vize haftasi son tekrarlari ya da aksamdan kalmaliktan ayilmalara dogru alinan bir yol o yol…
sari sacli, az balik etli bana kiyasla kocaaaaaamnnnnn kahverengi gozlu bir kiz kapiyi acip ayliiiiin diye bakiniyor…aylin yok odada…ben; valizlerim, guc bela almayi basardigim; polis yurdunun acik mavi nevresimlerim basbasayiz…buket soruyor sen yeni misin…
hi hi diorum ama yuzum net bir ifadeyle anlatiyor yeniyim ama gidiciyim fazla alisma bana…keza bende alismayacagim bu sefil yere…
sigaran var mi diyor? hep soylerim yine soyluyorum…sigaraya baslamamdaki asil sebep ne ozentidir, ne dertler derya olmus bende bir sandalimdir…sigaraya baslamamdaki sebep; sigara icmeyen insanlarin, sosyallesmekte yasadiklari sikintidir…en kotu; bir cakmak var miydi? ile baslar butun iyi arkadasliklar diye bir teorim var ve sonuna kadar arkasindayim…arkadaslik diyorum bak , kiz dusurmek icin kullandilginda tiksinilesi ve kizlarca kaaaaccc kaaaacccc kaccc gocmen burosu etkisi yapar keza…
olmami diorum…iniyoruz yerin 2 kat altindaki gaz odasi kivamli sigara odasina…hani kapinin onunde icecektim hani icilmiodu icerde…gotunuzden haberiniz yok sayin yurt kaydimi alan polis memuru abla…buket olmasa ankaranin kisinda donduracan yani kicimi o kapinin onunde di mi?
yurtta guzel yemek cikiyor diyor buket ama ekliyor erkek yurdu yemege geliyor, yemekhane bizim yurdun altinda o yuzden sap koyuyorlarmis galiba yemege diye ekliyor…yuhhh diorum daha neler…3ncu yemekhane de yemek yeme tesebbusumden sonra da kanitlamis bulunuyorum buketin teorisini…hic gecmeyen bir kabizlik, bir siskinlik hali ve vucudumdaki kil sayisinda gozle gorulen artisla!
evrenin en iyi ve saglikli beslenen ekurileri olup cikiyoruz buketle…aksam yemeklerimizi; hergun farkli bir salata ya da haslanmis sebzeler susluyor, kendi kesfimiz oldugunu dusundugumuz halbuki herkesin de bildigi mekanlarda…
boyle boyle gunler geciyor…sibel ablalara gideyim diyorum bir haftasonu…polatliya…o kadar evlerinde kaldik ettik…sen gelme diyor tacettin amcan alsin seni babamlara gidelim…batikentte oturuyor sibel ablanin babasi umit amca…batikentin o dumanli ama bir o kadar da bahceli evlerinin oldugu benim nezdimde gettomsu mahallesine variyoruz…
bahce kapisindan iceri girdigimizde tum guleryuzu ve samimiyetiyle umit amca karsiliyor bizi elinde bir beyaz guvercin…siz gecin ben ellerimi yikayip geliyorum diyor…
evin altini kumes yapmis umit amca guvercin besliyor orda…ben deyim 30 siz deyin 50 guvercin…salonda otururken bile yerin altindan geliyor sesleri hururik hururik diye…
oyku kosuyor kapidan girince uzerime uzerime …bale dersinden getirmisler oykuyu…3 yasinda bir balerin…uzerinde pembe tutusu sanki bana madame butterflyin bas balerini….pukhsinitha teyze, pukhsinitha teyzeeeeeee rujenim yakismis mi diyor? rujen derken diyorum sibel ablaya….hah haaaaaa diye patlatiyor sibel abla imzasi halini almis sen kahkahasini…dudaklarina bak diyor…ruj demeye calisiyor…bayildim oykucummm ama bu renk sana olmamisss daha pembe bisiler mi baksak diyorum….
yemege oturuyoruz…o zaman boyle yemekteyizler falan da yok televizyonlarda…dokturmus sibel ablanin annesi;kizi ve damadi geliyor diye …ee tabi bende nasipleniyorum…evrenin en guzel yemekleri evrenin en guzel sofrasi o sofra benim icin…
yemek bitiyor kahveler cikiyor meydana…benim yurda girerken verdigim; ne bileyim verem testi, yok bilmem bok testi pusur testine sibel ablayla gitme gafletinde bulundugum o gun anlatiliyor…
tum zorlamalarda oldugu gibi o gunde kimi testlerin ana maddesini verirken cok zorlaniyorum…ozellikle gaita testinde…bilenler bilir…pembe bir kap verirler minikcik…al derler bunun icine sic…alirsin kabi girersin tuvalete ve ne hikmetse o kabi goren miden ve dotun anlasma yapmis, sanki bi gece once tum bagirsaklarini bosaltmiscasina tiklarini bile cikarmazlar…beklersin beklersin yokk…neyse yarin vereyim bari dersin, tam toparlanip cikacak olursun kabinden, bir hareketlenme olur gibi olur karninda…yine gir iceri indir pantalonu otur klozete ikin allah ikin…baktim olacak gibi degil kabinden sesleniyorum sibel ablaya…sibel abla senin varsa sen yapsan da benim diye versek olmaz mi diye…. ayyyy pukhsinithaa diye yine o sen kahkaha… derken bir mucize oluyor ve bir bezelye tanesi kadar gaita testi ana maddesini disari saliyor vucudum…
sibel ablaaa basardimmmmm diyorum…ama minicik…yeter mi ki acaba? sibel abla ayni kahkahayla inletiyor tuvaleti….ayy pukhsinithaaaaaa yeter yeter….boncuk bulacak degiller ya hah haha hahaaaa…
dost meclisine geyik oldugum bu muhabbet bitiyor, hangi okula girdin diyor umit amca….dil tarihteyim diyorum umit amcaya…dil tarih degil diyor orasi bizim zamanimizda oraya hayatta en hakiki mursit ilimdir okulu derlerdi diyor….binanin alninda kocaman boyle yazdigi icin diyor…yalan degil dil ve tarih cografya fakultesi yazisini gorebilmek icin epey bir caba sarf etmeniz gerekse de; hayatta en hakiki mursit ilimdir  sozleri kilometrelerce oteden bile okunabilir durumda…
gecenin sonunda umit amca birakin bu isleri diyor…hayatta en hakiki mursit kilimci hursitte okuyorsun demek p.

♣ yazmazsam delirecegimden supheleniyorum!

p.s.  blogger.com kapatildi fekat en yakin zamanda bir cozum bulunacagi umudu ve dusuncesindeyim…bu sure zarfinda elimden alinan eglenceme sessiz kalamayacagim tabii ki…
cok dusunmekten kablolarimda bir kisa devre olmus olacak gecmek bilmeyen bir basagrisiyla yasiyorum birkac gundur…
yil 200x…pukhsinitha ite kaka bir universiteye kapagi guc bela atar…dert universiteye girmekle bitmiyor ki anam drama queenlik parayla mi? birde tutturmusum ki ben yurtta kalicaaaggggmmmmmm ben yurtta kalicagmmmm diye sormayin gitsin…
sozde muhtesem kanka bir oda arkadasim olacak 4 yillik universite hayatimda o erasmus partisi senin bu yurtdisi programi benim beraber tozu dumana katacagiz…yazin genclik kamplari kisin okulun kluplerinin isleri derken ben mezun olana kadar bi cv m olacak ki burdan koye yol olur…
tabi babamin o da olur bu da olur hallederizleriyle 1 ay kadar bir tanidigin evinde konakladim…konaklamak ne kelime sabahin kor vaktinde kalk giyin o tanidik seni merkezi bir yere biraksin, oradan sehirler arasi otobuse bin, otogarda in metroya bin metrodan ankaraya aktarma yap okula git ve hala biraz enerjin kalmissa aksam 19/30 a kadar olan dersleri idrak etmeye calis ha bir de sosyal bir yaratik oldugundan az d sosyalles…
o kadar toplu tasima aracina yenikoyde oturup bebekte okudugum liseme giderken bile binmedigimden ambole olmus ya da her ne olmussa olmus fazla kaynatilmis pose yumurta kivamindaki beynimle alismaya calisiyorum…polatli-sihhiye arasinda 1 ay geciriyorum ve hala ortalikta yurt yok…iyice inandim sictigima…4 yil bunu yasayacagima…
git gel…yemek ye yat…git ve sonra yine gel…hafta sonlari sibel ablayla anita in alisveris yap…alisveris dediysem gildir gicik kiyafet degil…bulgur al domates al…eve gelen giden karilara kore dili okudugunu korenin nerde oldugunu izah et falan…
neyse 2nci aya girmek uzereyken hayatima bir isik dogdu…babam aradi bilmem nerde polis yurdu varmis kalir misin?…yurt ok de…polis derken…herkes polis miymis?…ama amaaaa amaaaaa hani ben universite anilarimi torunlarima kac kere tutuklandigimi, kac kere kufelik olup bilmem nereleri yaktigimi ballandira ballandira anlatacaktim?
1 hafta enine boyuna dusundum…polatlida kalmaktan iyiydi…en azindan her yere yakindi…eeee kalan herkes koyun degildi yaaa iclerinden elbet bir iki kanka cikardi…tamam dedim gittim…
ilk bomba; odalarin 6-8-10 ve 12 kisilik oldugunu ogrenmemle patladi…evin oteki ucunda horlayan biri oldgunda tum mahalleyi ayaga kaldiran ben en az 5 kisiyle en cok 11 kisiyle ayni odada kalacaktim…yuh artikti…bunun osurani var,horlayani var, uykusunda konusani var, uyurgezeri var…var allah var…
kuantum dusunce tekniklerim yanimda, daha kotusu olamaz alisirim, zaten 2 aya kalmaz birini bulur eve cikarim, olmadi teyzemlerde kalirim bisiler bisiler…sibel ablalar biraktilar beni gittiler…beklemenizin bir mantigi yok dedim yolladim…ikinci bomba yurttaki 2 asansoru ogrencilerin kullanmasinin yasak oldugu ve benim 100 kiloluk iki tabut kivamindaki bavullarim ve arti kucuk cantalardaki gildirgicigimi en ust kattaki odaya, yalniz basima merdivenleri kullanma suretiyle cikarmak zorunda oldugumu cunku yurda erkek giremedigi icin bana yardim edecek kimsenin olmadigi gercegiyle yuzlesince patladi…2 saati askin bir maraton…
gelelim ucuncu bombaya…haftasonu oldugu icin malzeme deposu kapali…polis yurdu oldugu icin sadece onlarin nevresimlerini kullanmaya izin var…lahanalar askina …yokluktan cinnet geciren universite ogrencisi p. yurdu kundakladi diye 3ncu sayfa haberi olmama ramak kalmis…
hemen bir sigara yakip cinnetimden baska seylere odaklanayim diye dusunuorum o da nesi sigara icmek yasak disari cikip kapinin onunde icebilirmisim sigarami…sabahin4nde cami avlusuna coken insaat iscilerinin kendilerini almaya gelecek kamyona dolusmayi bekledikleri o an gibi…
odaya birden gunes gibi bir insan yavrusu girdi adi aylinmis…izmirli …dunya uzerindeki en guzel izmirli…sosyallesmek o an dusundugum en son sey…ben sigarasizliktan dellenmisim aylin bisiler anlatiyor…yurdun kurallari vs vs…ama tabi benim beynimde loooooaaaaaaaaaahhhhh yooooooooahhhhhhhh vooooaaaaahhhhhhhhh seklinde yansima sesler korosu aylinin cumleleri…en son aylin 38missin sen bak bu yatagin bu da dolabin dedi…o cumleyi secebildim…
gunun son bombasi hastane yada asker tipi demir 30cm enindeki dolabi gorup savurdugum kufurdu…hicbir zaman sigamadim o dolaba…sigani da gormedim…ama eger oralarda bir yerlerde o dolaba sigabilen birileri varsa onunde saygiyla egiliyorum…
nereden geldi bunlar aklima …hah hatirladim benim bordo bi hirkam vardi noldu acaba diye dusunuodum…sonra hatirladim ki; yurttan kalma bir aliskanliktir dolabima sigmayan ya da bir yerlere sokusturamadigim herseyi aaaaa cok mu begendin al senin olsun diye sacarim o an etrafimda kim varsa ona…gelmiyor bu bunye darlanmaya cunku…kime gitti o caaaaaanim bordo hirka kim bilir?