Pages

6 Kasım 2010 Cumartesi

♣ bugün herşeyi düşündüm!!! vol. I epi. I

♣ yalnızken yemek yapmamak ve yememek üzerine birkaç kelam edesim vardı...şimdi o da kaçtı...

♣ üniformalı meslek edinmek bence muhteşem birşey ...iyi olan; her gün işe giderken ne giyinicem bugün derdi yok..saçımı nasıl yapsam hangi küpeyi taksam hangi bileziği taksam derdi zaten yok çünkü herşeyi açık ve net bir dille anlatan yönetmelikler var...bknz: saçlarım 15 cm den kısa öyleyse toplayamam...bknz: aaa bu taç çok güzelmiş ama 1,5 cm den kalın yani çalışırken takamam...makine de yıkanamayacağı için ceketimi ve yeleğimi yıkayamadım, vayyy yıkadım da kurumadı ama ütüleyemedim derdi yok...kötü olan; ütülemekten helak olunan ve gün geçtikçe transparanlaşan gömlekler....

♣ sabah saat 5 sularında işten eve dönerken ne kadar sisliydi eve gidebilecek miyiz derdi sarmıştı iş arkadaşlarımı fekat akşam üzeri aldığım duyumlara göre hava açıkmış...güneşli güneşli gezinen insancıklarım varmış sokaklarımda...şimdiyse aptiri guptiri vakitlerde kaloriferleri yakan ama bu ayazda hala kaloriferin neden yanmadığınına ilişkin sövgülerimle site yönetimini kınıyorum....

♣ bir zaman; bir arkadaşımı; bir ayrılığının ardından oluşan tükenmişlik haleti ruhiyesine dair şu sözlerle uyarmıştım ; " insanlarını ve kadınlarını, gündelik olağan alışkanlıklarını devam ettirmek adına alırsan hayatına, onlarla değerlenmek için çaba sarfetmezsen çabucak tüketiverirsin heyecanını...and the earlier middle age crisis goesssssss tooooo......." tam bu kelimeler miydi emin değilim....şimdi de başka bir arkadaşıma diyorum ki: " arkadaşlık pop bir şey değildir! bugün bu tarz insanlar moda hayatıma bunlardan birkaç tane alayım hem bak ucuzluktaymış diyemezsin!!! bir de temcit pilavından hallice her bunaldığında eski dostlarını -ki bunlar bknz: lisedeki kankilerin, mahalledeki yakartop tayfası, yazlıkta refiye teyzenin eriklerine dalarken refiye teyzenin çiftesiyle tanışan yazlıkçılar mode on kankiler- bi arkadaşa bakıp çıkıcam edasıyla en yakın arkadaş kategorisine sokamazsın...çünkü herşey düzene girdiğinde offf şimdi ne arıyım yaaa ...aaa arıyooo açmiim hiç katlanamam bu yaz gelicek misin yazlığa geyiğine..diye hoppadanak yok sayacaksın!!!

♣ çalışma masasının dibinde sotelenmiş travel + leisure öbeğinin içinden bu ayki sayının "tek başına hesaplı seyahat" höşönkörösü dikkatimi çekti...bende bekliyorum ki iki otel adı vay efendim iki atraksiyon şekli falan verecekler...açtım baktım yok efendim ucuz bilet bulun, bilmem ne sitelerine üye olun rezervasyonu ordan yapın vs vs vs...ulancıklar ben zaten yalnız tatile gidiceksem aklımda az çok birşey var ki gideceğim tüm bunları sizin bir dingile anlatır gibi anlatmanıza ne gerek vardı? lokasyon öner, okasyon öner...gitmişin global rezervasyon sitesi önermişin...

♣ bu e2'nin höptürü lüptürü 2 ayda bir 5 ay önceki bölümlere dönüp verdiği dizi tekrarları bende dokboggi* etkisi yapıyor...

♣tekrar tekrar ben izah etmekten sıkıldım çok sevdicek arkadaşlarım bana önermekten sıkılmadılar... epey boş zamanım var ve bir hobi edinsem fena olmaz konulu sohbetlerime de bu sayede son verdim...dialog şu şekilde seyrediyor;

pukhsinitha: yine yapacak birşeyler bulamadım..tek başına sosyal olunmuyor arkadaş!!!
x: aaa neden bir fotoğrafçılık kursuna yazılmıyorsun, hem elinde imkanın var hem de fotoğraflayacak malzemende çok...şimdi çok moda ...
p: her eline makineyi alan fotoğrafçı anasını satiyim... karı kız mı çekiiim börtü böcek mi bilemedim...o yüzden bana gelmez...
x: öyle deme ama hem pek keyifli hem zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun...
p: iyi de ben fotoğraf çekmeyi sevmiyorummm kiiiiiiiiiii... fotoğraf çekilmeyi seviyorum!... nokta!!!

♣ pantolondan çok pijamam olduğunu farkettim ve bunu annemle paylaştım...annem pek evcimen bir karakter olmadığımı neden böyle bir tutum sergilediğimi kendinin de anlayamadığını söyledi...nedir yani? evcimen olmakla pijama sayısındaki fazlalık arasında nasıl bir bağ kuracağımı henüz anlayabilmiş değilim...jenerasyon farkı böyle bir şey işte arkadaş...onlardaki bujilerin kalitesinden mi yoksa motor yağının markasından mı anlamadım ama kafaları bi farklı basıyor gibime geldi....

dokboggi* : bir kore yemeği... pirinç lapasından hallice lokum kıvamına getirilmiş pirinç lokmalarının salçalı malçalı yemek kıvamına geitirilmişi...bundan yıllar yıllar önce kore'ye ilk gittiğim dönemde hiçbirşeyin adını ve içinde ne olduğunu sormadan yediğimiz zamanlarda kusmama neden olan yemek işte....ki artık seviyorum ve canım çekiyor ilginç bir şekilde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder