Mayis ayi kocaman bir kosusturmacaydi benim icin…patank diye bir capetown cikti onume ve hemen; bunu gecen sefer yapamadigim tura cok uzulmus oldugumdan, ilahi bir odul olarak algiladim…akabinde 5 gun bos olma haberimle solugu Ankara`da aldim…3gun oralarda kosusturduktan sonra Istanbul`a dondum ve universite tayfasiyla eski gunleri yadetmemin tadi damagimdayken hala; hop kendimi Toronto`da Niagara`nin sulariyla serinlerken buldum…
Turumuz sabah 9`da –ki kahvaltinin hemen akabinine tekabul eden bir zaman dilimi-otelden alinmamizla basladi…victoria road`u takiben pek cok durakta durup hem sigara hemde fotograf molalariyla three anchor bay ve sea point`I geride biraktik…clifton dolaylarinda 4 adet beach oldugunu ve bunun en cok yuzulen kisminin 4ncu beach oldugu bilgisiyle su solumuzdaki manzarayi –ki uzaktan camps bay olur kendileri- seyre daldik…
Camps bay hizlica gecildikten sonar fok baliklari icin hout bayde arabamizi park edip drumbeat bot turlarindan 65 rand karsiliginda 45 dakikalik turumuz icin biletlerimizi ve ilginctir ki turkce evet evet turkce tur voucherimizi alip dolustuk botumuza…su manzaralari gorup, fok baliklarinin disi ve erkekleri arasindaki farklari ogrendik ve erkeklerinin 350 kg ya kadar ulasabildigini gozumuzle gorerek deneyimledik…kokmus balik kokusundan zor nefes aldik…adaya inmek tehlikeli ve yasak olsa da botla epeyce diplerine girdik balikciklarin….
Ikinci duragimiz simon`s town dolaylarindaki tas fabrikasiydi…her cins tastan yapilmis mucevherlerin, Taslarin ozelliklerini anlatan kitaplarin yaninda olusturduklari tas havuzundan istediginiz taslari da toplayabilme sansiniz var…25-50-75 ve 100 randlik posetleri giristeki giseye odeme yaparak alabilir ve havuza giren turnikeden gecerek posetlerinizi doldurabilirsiniz…
Yol boyu rehberimizin yemegi masa daginda yememizin cok asortik olacagina fakat yagmur ve sisten masa daginin kapali olabilecegine dair bilgilerimizi aldik ve zaman kaybetmeden cape point ulusal parkina dogru yollandik…adam basi 80 rand vererek parka girdik…baboonlara karsi uyarila uyarila bir hal olduk…upppsss bu arada umit burnu`na da ugrayip ayaklarimizi suya soktuk tabiiki…parka cikarken deve kuslari cifliginin yanindan gectik ve devekuslarinca kovalandik…
Eski fenere dogru cikarken kendimizi baboonlardan sakindik…tepeden manzara muazzamdi…aksam yemeklerimizi de parkin icindeki restaurantta yemegi tercih ettik…aksam 6dan snra icki satisi yapilmadigi icin likor almaya bu sefer de gidemedik…yagmurun bastirmasiyla otelimize dogru yol aldik…bu arada boulder`s beache ugrayip iki penguin gorduk…neden jackass pengueni dediklerini anirmalarindan anladik… ve gece yattigimiz yeri gercekten begendik….ekipcek kulaklarimizda hala `boulder`s beach`te penguen olaydim ahhh olaydim` albumumden seckiler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder