♣ cavendish & harvey'nin tereyağlı şekerlerindense; bizim missbonlar daha güzel!!! bitmeye yakın garip bir tad bırakmıyorlar insanın ağzında en azından...sadece kutuları pek afili...ben küçücük bir kız çocuğuyken nereden olduğunu şu an hatırlamadığım, çoğu; gözüme taa o zamanlardan muhteşem güzellikte gelen teneke kutularıyla, şekerlemeler gelirdi evimize...içlerinden çıkanlarsa hep kof!!! bir tanesi de mükemmeldi! hala tadı damağımdadır diyebileceğim cinsten çıkmazdı...çoğununda kutuları hala durur...çok işlevseller netice de...ister al içine koy tokalarını ister al içine koy tokalarını...tamam işlevsel değillermiş...sadece toka koymaya yarıyormuş...keza ben gibi toka alma, takma ve satılan yerleri bilme özürlüsüysen hiç bir işe bile yaramıyormuş!!! neyse işte neticede duruyorlar bir yerlerde yer işgal ediyorlar!!! bödöffff.....
♣ doğum günümde yaklaşıyor ... şu internet sitelerinin löpürdönk diye köşelerinde berilerinde pörtleyen bugün de arkadaşın höşöfün doğumgünüsüymüş hadi zıkkım yolla pop upları da olmasa kendiminkini unutacağım!!! gerçi birkaç ay önce bir ara aklıma gelmişti...de... ne hediye alsam kendime diye puflarken did dans la mode clutchlar gözüme ilişti...bir tane edineyim diye irtibata geçtim kendileriynen... elbet bir ara eve gidebilirsem adres beyan edip alacağım model 1'deki sevgili audrey'i...dilerim tüm bu işleri halletmemin akabinde kargosu margosu tam doğum günüme denk gelirde mutlanırım!!! bir de kar başlarsa değmeyin keyfimeeeeee....seul'de başladı bu arada...yılın ilk karı,çarşamba günü öğlesinde 1 saat kadar sürdü....hızlandı...giyinip aşağı indiğimdeyse bir cacık kalmamıştı üzücüklü olmuştum da, uyudum uyandım yine başladı sevindirdi beni mendebur!
♣ epey gerginim bugünlerde...üç kuruşluk adamların beş kuruşluk muhabbetlerine beni maruz bırakan işimden hep yakınırım...yakın çevrem hep yakınmamı duymuştur da çok az iyi kelam etmişimdir...hep bir; işi bırakma, okula devam etme, iyi kötü asgari ücretli bir iş, hatta babanemciklerin yanına yerleşip ekmek elden su gölden eee tabi ev kızlığında son nokta bir yaşam tarzı isteklisiyimdir....hoş!!! o zamanda 'hay ben kafama edeyim' lerin bini bir para olacak...şu sıra tek tesellim senelik iznime 17 gün kalmış olması...elin ve alemin pukhet pukhet diye delirmesinden bahsetmişimdir evvelden...pek maymun iştahlı olduğumdan 'şeytan diyor sigara almaya gidiyorum diye çık git'li birkaç cümle kurarken yakaladım kendimi fekat ve ancak gönül ne istediğini dankkk diye vuruyor yüzüme az akıl katarak düşününce... pukhette 1yıldansa; ankara'da 3 saat dahaçok mutlandıracak beni ama bellide olmaz koskoca 22 gün...pukhsinitha zimbabwe'den bildiriyor kelamlarıma da şahit olunabilir ocak ayı sürecinde....
♣ evi pek çok özlediğimden midir yoksa yaşlanıp 'artık bizden geçti' depresifitesinden mi henüz çözemedim fekat evden çıkmıyorum arkadaş!!! nerden baksan bayramdan beri evdeyim!!! işe gittiğim zamanları saymıyorum elbette ama istanbuldayken evdeyim yani...bir de huzurluyum ki sorma...seulden alıyorum ciciş ciciş peluş pijamalarımı, kah salondayım kah banyoda kah mutfakta...televizyon izleme olayımıda garip bir şekilde trttürk'le sınırladım...bir uykusuz of istanbul gecesinde her nasılsa 6 saat boyunca göz kırpmadan tv izlediğimi ve sıkılmadığımı ve izlediğim kanalın trttürk olduğunu fark ettim...anneme de izlettirdim...o da aynı beğeniyle izliyor...trttürksevergiller olduk...hiç başka kanal olmasa yüzyıllarca izleriz heralde...eeee şimdi bu fotoğraf ne alaka ...ne diye patchlendi oraya...şimdi arkadaşım; bu fotoğraf geçtiğimiz yaz ortasında; çukurcuma dolaylarında baja'da yediğim 'cehennemden gelen et topları'na ait...ahım şahım birşey değil...adı sattırıyor...(fotoğraf için mervecana teşekkürler bu arada) gel evde alasını yapayım hatta ben sana...ama bir gidip yenilebilinir ... bir ara dışarı çıkacaksam sebebim bu olmaz ama gitmişken uğrarım...
♣"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder